12Şub

Zaman içerisinde yeni alışkanlıklar edindik ve yemek ile olan ilişkimiz yıllar içinde değişmeye başladı. Stres, katı kurallar, ebeveynlerin beslenme konusundaki tutumları, mükemmel beden algısı bireylerin beslenme alışkanlıklarında olumsuz etkiler yaratmaya başladı.

Aslında Gerçekten Acıkıyor Muyuz, Yoksa Duygularımızın Esiri Miyiz?

Gün içinde kendimize sormamız gereken en önemli sorulardan biri bu. Dünyada ve ülkemizdeki durum şunu gösteriyor ki çoğu insan gerçekten aç olduğu için yemek yemiyor. Yaşadığımız duygu durumları, can sıkıntısı, süre gelen alışkanlıklar gibi pek çok çevresel etmenler biz fark etmeden yeme düzenimiz üzerinde söz sahibi olmuş durumda. Sezgisel Beslenme ise bu durumların hepsini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir beslenme çeşididir.

Sezgisel Beslenme Nedir?

Sezgisel beslenmede beyin, beden ve gıda birbiriyle uyum içindedir. Kısaca anlatmak gerekirse, vücudun doğal döngüsünde yaşadığı fiziksel açlık, tokluk ve doygunluk sinyallerini dinlemesidir. Bu beslenme şeklindeki en önemli amaç duygusal açlığı fiziksel açlıktan ayırmaktır. Kişi kendini ve bedenini dinlemeye başlar. Günümüzde Mindful Eating olarak da bilinir.

Yemek yediğinizde doyduğunu hissetmeyip yemeye devam ederseniz mide bulantısı, yorgunluk, uyku hali gibi sizi çok rahatsız eden pek çok semptomlara karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu duruma sizi sürükleyen şey gerçekten aç olmanız değil, aslında duygusal açlık yaşıyor olmanız. Buna örnek vermek gerekirse hepimizin tanık olduğu üzgün ruh halinde çikolata yeme isteğine olan artışı düşünebiliriz.

Sezgisel Beslenmenin Ana Prensipleri

  1. Açlığınıza ve Tokluğunuza Saygı Duyun: Açlık hissi son derece normal bir durumdur. Bu sizi korkutmasın. Önemli olan doyduğunuzda bedeninize saygı duyup durmaktır. Ne zaman ve ne kadar yemek yemenizi bilmeniz çok önemli.
  2. Diyet Algısından Çıkıp Besinlerden Korkmama: Ne zaman acıktığınızda ve hangi besini arzuladığınızda vücudunuzu dinleyerek ona uyum sağlamalısınız.
  3. Duygusal Açlığınızı Kontrol Altına Almak: Yapılması gereken en önemli konu yaşadığımız duygu durum değişikliklerini yemekle bağdaştırmamaktır.
  4. Yediklerinizden Keyif Alın ve Odaklanın: Televizyon izlerken, meşgulken yemek yemek tokluk hissinizi anlamanıza engel olmaktadır. Sezgisel Beslenmenin en önemli düşmanı yemeğin hazzına varamayıp başka şeylerle ilgilenmekten geçer.

Kimler Sezgisel Beslenebilir?

Sezgisel beslenme kalori hesabı asla içermez. Odaklandığı şey kilo vermek veya diyet değildir. Kişinin kendiniz ve bedenini tanıyıp onu dinlemesine odaklanır.

  • Duygusal açlığı sıkça yaşayan ve psikolojik açıdan bundan negatif etkilenenler.
  • Besinlerle ilgili katı kuralları olanlar.
  • Sıkça kalori hesabı yapanlar.
  • Yemek yediğinde suçluluk duyanlar.
  • Uzun süre diyet yapıp pes edenler.
  • Hayatının her döneminde kilo alıp vermeyi düşünenler.

Hayatında bu sorunları yaşayan kişiler herhangi bir sağlık sorunu yoksa bu beslenme tarzını benimseyebilir.

Duygusal Açlık Nedir?

Negatif bir duygu yaşadığınızda veya çok mutlu olduğunuzda aklınıza gelen ilk şey yiyecekler midir? Kendinize bu soruyu sorduğunuzda cevabınız evet iste duygusal açlık yaşıyor olma ihtimaliniz oldukça yüksek. Kişiler özellikler negatif duygu durumlarında yiyeceklere koşma eğiliminde daha sık bulunurlar. Bu da aslında aradıkları mutluluğu yiyeceklerde bulmalarından geçer. Sonrasında geçirdiğiniz bu yiyecek ataklarından pişmanlık duyup, suçluluk hissetmenize sebep olabilir. Temelde sorununuz yiyecekler değildir, baş edemediğiniz duygulardır. Bunun üstesinden gelmek için bir psikolog ve beslenme uzmanına danışmanızda fayda vardır.

Bedeninize Saygı Gösterin ve Onu Dinleyin

Farkında olmadan bedeninize en büyük kötülüğü onu dinlemeyerek yapıyor olabilirsiniz. Gün içinde hızlıca atıştırmak adı altında aslında bedeninizin ihtiyaç duymadığı ve istemediği besinleri vücudunuza sokuyor olabilirsiniz. Hızlı hızlı, yemeği sindirmeden, tokluğu hissetmeden yemek yiyor olma ihtimaliniz çok yüksek.

Bedeninize saygı göstererek, isteklerine saygı duyarak, ihtiyaçlarını göz önüne alarak ve en önemlisi açlık, tokluk sinyallerini dinleyerek; hayatınıza, bedeninize en büyük iyiliği siz yapın.

Bedeninizi Sevin

Her gün televizyon programları ve sosyal medyada fiziksel özelliklerin nasıl daha iyi olabileceği anlatılıyor. Bu durum pek çok kişinin kendi bedeninden rahatsız olmasına, kendi bedenini sevmemesine neden oluyor. Ve sonuç olarak yanlış beslenme alışkanlıkları oluşabiliyor.  Bu yanlış beslenme alışkanlıkları da yiyeceklerle aranızda katı sınırlar ve ulaşılamaz hedefler koyuyor. Bedeninizi ve psikolojinizi yoran bu düzen sizi doğal bir biyolojik olay olan yemek yemeye, katı çizgilerle bakmaya itiyor. Suçluluk duyarak yemek yemek sizi ve bedeninize ciddi hasarlar verebilir.  Sezgisel beslenme herkesin kendi bedenini olduğu gibi kabul etmesini gerektiğini savunuyor.

Egzersiz Yapmanın Önemini Anlayın

Pek çok insan egzersiz yapmayı kilo vermek için yapsa da bu bakış açısı son derece yanlıştır. Salgıladığınız serotonin hormonuyla egzersiz yapmanın bilimsel olarak da size mutluluk verdiğini unutmayın. Yoğun akan hayat karmaşasında belki de zihninize ve bedeninize yaptığınız en güzel yatırım egzersiz yapmaktan geçiyor. Sağlıklı bir yaşam sürmek istiyorsanız egzersiz hayatınızın küçük de olsa bir yerlerinde mutlaka olmalı.

Pek çok beslenme tarzı gibi Sezgisel Beslenmeyi de hayatınızın bir rutini haline getirmek elbette çok kolay değil. Bu süreçte kilo verme amacı gütmeyin. Sadece sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeyi hedef haline getirin. Zamanla sağlıklı yaşamanın, doğru zamanda, doğru şekilde beslenmenin hazzını aldığınızda, doğru beslenmeyi öğrendiğinizde işler sizin için çok kolaylaşacak. Bu süreci beslenme uzmanınız hazırladığı size özel beslenme programıyla kolaylıkla yönetebilirsiniz.

Pınar Demirkaya
Latest posts by Pınar Demirkaya (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir