Bu hafta bağırsak florası açısından önemli bir tarama olan mikrobiyota testi nedir, nasıl yapılır, ne işe yarar gibi soruları cevaplamaya çalışacağız…
Mikrobiyota son 15 yılda keşfedilen bir konu olduğundan mikrobiyota testi yakın zamana kadar seyrek başvurulan bir tahlildi. Candida taraması için veya mikrobiyota diyeti uygulanacaksa istenilen mikrobiyota testi şimdilerde, bağırsak florasını dengelemek ve dost bakterilerin sayısını arttırmak için hemen her diyet öncesi bakılabiliyor.
Pınar Demirkaya Beslenme Danışmanlığı olarak bizim mikrobitoya testine yaklaşımımız, gerekli olduğu durumlarda veya danışanın talebi üzerine test yaptırmak. Kilo vermek ya da sağlıklı beslenme düzenine geçmek üzere bize başvuran herkese mikrobiyota testi yapmak gibi bir durum söz konusu değil.
Tahlil sonucunda bağırsak mikrobiyotası ileri derecede bozulmuşsa mikrobiyota diyeti ile eliminasyona gitmek hem daha doğru bir yaklaşımdır, kilo verme sürecini hızlandırır, hem de diyeti sürdürmek, tokluk hissine ulaşmak, bu sayede kolaylaşır.
Mikrobiyotanın dengesi bozulduğunda beslenme alışkanlıkları, bağırsaklardaki baskın zararlı bakterilerin çok sevdiği şeker, karbonhidrat gibi şeylere bağımlılık geliştirir.. Sürekli şeker ve karbonhidrat yoksunluğu çeken kişi diyeti devam ettirmekte zorlanır. Yeme alışkanlıklarını düzenleyebilmek ve bedenin sağlığına kavuşmasıyala birlikte doğal olarak kilo vermesini sağlamak için dengeli bir mikrobiyota son derece önemlidir.
Mikrobiyota Nedir?
İnsan vücudu mikrobiyota dediğimiz mikroorganizma topluluklarından oluşur. Bedenin iç ekosistemi olarak ifade edebileceğimiz mikrobiyota, sayısı insan hücrelerinin 10 katı daha fazla olan yararlı ve zararlı bakterilerden oluşan çok büyük bir komünite olarak düşünülebilir.
Bağırsak mikrobiyotası, deri mikrobiyotası, ağız mikrobiyotası, burun boşluğu mikrobiyotası, kbb mikrobiyotası, kadın üreme sistemi mikrobiyotası gibi çeşitli bakteri toplulukları söz konusudur.
Bağırsak mikrobiyotası diyet ve kilo verme kapsamında beslenme danışmanlığının alanına girer. Bağırsaklarımızda yaşayan çok çeşitli yararlı ve zararlı bakteriler, yediklerimizle beslenirler. Yani, mikrobiyota ve beslenme arasında direkt bir bağlantı vardır.
Ne yiyeceğimize karar veren bu bakterilerin keşfinin ardından giderek boyutlanan ikinci beyin bağırsak fikri sayesinde, başta obezite, tip 1 diyabet gibi beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunlarının çözümünde yeme alışkanlıkları, bambaşka bir noktaya sıçramıştır diyebiliriz.
Bağırsak Mikrobiyotası Nedir?
Vücudumuzda bulunan çok sayıda mikrobiyota arasından en kalabalık ve en büyük olanı bağırsak mikrobiyotasıdır. Yararlı ve zararlı bakteriler olmak üzere iki ana başlık altında, çok çeşitli tür ve sayıda bakteri içeren bağırsak mikrobiyotası, anne karnında oluşmaya başlar.
Günümüzde kayıp organ, metabolik organ gibi isimlerle anılan bağırsak mikrobiyotası çok geç keşfedilir fakat “organ” olarak görülmesi de gösteriyor ki bağırsak mikrobiyotası, bağırsaklar kadar önemlidir.
Bağışıklık sistemi, sindirim sistemi, metabolizmik faaliyetler, hormonal yapı ve ruh sağlığımız üzerinde ciddi etkileri olduğu, çok sayıda araştırma ile ortaya çıkarılmış olsa da bağırsak mikrobiyotasına dair keşifler devam etmektedir.
Her yeni bilgi, sağlıklı beslenmenin önemini vurgularken mikrobiyota testi, “Ne yersen O’sun” felsefesini gerçeklik boyutuna ulaştırır.
Mikrobiyota Testi
Bağırsak mikrobiyota testi, maalesef devlet hastanelerinde yapılmamaktadır. Her özel laboratuvar da mikrobiyota testi yapamaz. Genellikle sadece mikrobiyota üzerine çalışan, özel laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilen bağırsak mikrobiyota incelemesi, bireysel başvuru ya da doktor ve/veya diyetisyen yönlendirmesiyle yapılır.
Mikrobiyota Testi Nasıl Yapılır?
Mikrobiyota testi, kişiden alınan gaita (dışkı) örneği incelenerek yapılır. Yaklaşık 4-5 hafta sonra sonuçlanan test 200 sayfalık bir rapor halinde bize ulaşır. Gluten hassasiyeti, laktoz intoleransı, besin alerjisi, candida, dışkının kıvamı ve asidik yapısı da dahil olmak üzere bağırsak florası, bağırsak sağlığı ve genel sağlık durumu ile ilgili birçok bilgiyi içermektedir.
Mikrobiyota Testinde Nelere Bakılır?
Mikrobiyota testi ile bütün besin grupların atek tek bakılır. Hangi besin gruplarının o kişi için daha yararlı, hangi besinlerin alerjik olduğu gibi beslenmeye dair verilerin yanı sıra uyku durumu, mevcut hastalıklar ve yatkınlık gözlemlenen potansiyel hastalıkların bilgisine ulaşmış oluruz.
Mikrobiyota testinde şunlara bakılır:
- Bakteri türlerinin sınıflandırılması
- Bakteri türlerinin çeşitliliği
- Baskın bakteri tipi
- Disbiyozis
- Bakterilerin metabolik durumu
- Mantar türleri
- Obezite duyarlılığı
- Mikrobiyom nedeniyle oluşan hastalıklara dair bulgular
- Gıda intoleransı
Mikrobiyota Bozulması Hangi Hastalıklara Neden Olur?
Düşman bakterilerin baskın olduğu bir bağırsak mikrobiyotası, ishal ve kabız gibi huzursuz eden durumlara yol açar. Buna bağlı olarak da vücudun vitamin değerlerinde kayıplar ortaya çıkmaya başlar, bağışıklık sistemi zayıflar. Hormonal yapı ve tüm salgılar bağırsağın huzursuz ortamından olumsuz etkilenirler ve ruh sağlığımız bozulmaya başlar.
Direkt ve dolaylı olarak birçok hastalığa yol açtığını bildiğimiz bozuk bağırsak mikrobiyotasının neden olduğu hastalıklardan bazıları şunlardır:
- Alerjiler
- Kilo kontrol problemler
- Yeme bozuklukları / Duygusal yeme
- Gıda bağımlılığı
- Obezite
- Tip 1 Diyabet
- Egzama, roses, ürtiker gibi cilt hastalıkları
- Kronik yorgunluk
- Otoimmün hastalıklar
- Nörolojik hastalıklar
- Bağırsak hastalıkları
- Çocuklarda otizm
- Yetişkinlerde depresyon, kaygı bozukluğu
Mikrobiyota Dengesizliğinin Belirtileri
- İshal veya kabızlık hali
- Gaz, şişkinlik, hazımsızlık gibi mide bağırsak şikayetleri
- Beyin sisi
- Depresif ruh hali
- Kadınlarda menstrüel sıkıntılar
- Sürekli tekrar eden enfeksiyon hastalıkları
- Kronik ve yaygın inflamasyon
- Fibromiyalji
Mikrobiyota Neden Bozulur?
Mikrobiyota parmak izi gibi biriciktir ve anne karnında oluşmaya başlar. Doğum kanalından geçerken bebek, anneden yararlı bakteriler alır. Anne sütü ile başlayan beslen döneminden itibaren 5-7 yaşına kadarki süreçte, insan mikrobiyotası büyük ölçüde oluşmuş olur.
Bu nedenle normal doğum ve anne sütü, sağlıklı bir mikrobiyotaya sahip olmak açısından hayli önemlidir.
Mikrobiyota yeme alışkanlıkları, sosyal çevre, yaşam biçimi gibi birçok etken tarafından şekillendirilir. Kent yaşamının stresi, hava kirliliği, canlı suya erişiminin olmaması gibi birçok çevresel koşul, mikrobiyotanın bozulmasına neden olur.
Gene de büyük pay beslenme alışkanlıklarına aittir. Aşağıdakiler, mikrobiyotanın dengesini bozan yaygın sebeplerdir:
- Çocuklukta ve sonrasında çok fazla antibiyotik kullanmak
- Sürekli alınan mide ilaçları, ağrı kesiciler
- Şeker bağımlılığı
- Nişasta ve karbonhidrat bağımlılığı
- Fast food beslenme
- Diyet ürünler tüketmek, tatlandırıcı kullanmak
- Zeytinyağı dışındaki endüstriyel yağlar ve margarinler kullanmak
- GDO içeren besinler tüketmek
- Stres
- Uyku bozukluğu
Mikrobiyota Diyeti Nedir?
Mikrobiyota diyeti, disbiyozis yani bağırsaktaki zararlı bakterilerin yararlı bakterilere baskın gelmesi, geçirgen bağırsak, huzursuz bağırsak sendromu gibi beslenmeden kaynaklanan hastalıkların tedavisinde ve kilo verme sürecinde bağırsak florasını düzeltmek ve yeme alışkanlıklarını değiştirmek amacıyla uyguladığımız bir tür eliminasyon diyetidir.
Mikrobiyota Diyeti Nasıl Yapılır?
Mikrobiyota tamamen kişisel bir yapılanmadır. Örneğin enginar gibi çok faydalı bir besin, sizin için o kadar da faydalı olmayabilir ya da bademe alerjiniz vardır ama bir başkası için badem en faydalı besinlerden biridir, gibi…
Bu nedenle de tamamen kişisel veriler içeren mikrobiyota testi sonucu elimize ulaşan 200 sayfalık raporun detaylı analizi sonucunda, puanı yüksek besin gruplarını içeren kişiye özel bir beslenme planı oluşturarak ilerlemek gerekir.
Bu aşamada kalori sınırlaması önerilmez. Eliminasyon mikrobiyota testinin sonucuna göre gene kişiye özel olarak planlanır. Bağırsak florası düzeldikçe, puanı düşük besin grupları veya daha önce elimine edilen besinler, ufak ufak diyete dahil edilmeye başlanır.
Prebiyotik yani probiyotikleri besleyen ve çoğalmalarını sağlayan elma, çilek, sarımsak, soğan, enginar, domates, kuşkonmaz gibi gıdalar beslenmeye eklenir. Arından beslenme ya da gıda takviyesi şeklinde bağırsaklara probiyotik yüklemesi yapılır. Kefir, ev yoğurdu, gravyer gibi uzun sürede fermente edilmiş probiyotik değeri yüksek peynirler, fermente lahana turşusu ve benzeri zengin probiyotik kaynakları, mikrobiyota diyetinin olmazsa olmazlarıdır.
Son aşamada, mikrobiyotanın dengeye ulaşmasının ardından, yaşam biçimi haline gelecek akdeniz beslenme tipi ya da kalorisiz beslenme gibi sürdürülebilir ve kilo vermeyi kolaylaştıran bir beslenme modeline geçilir.
Mikrobiyota Diyetinin Faydaları Nelerdir?
- Bağırsak florasının dengede olması, kilo almaya neden olan şeker ve karbonhidrat gibi besinlere bağımlılığı azaltır ya da tamamen keserek kilo almanızı engeller
- Besinlerin en iyi şekilde sindirilmesi, vücudun beslenmeden maksimum fayda sağlaması demektir
- Kilo almaya da yol açan otoimmün hastalıkların altında yatan neden mikrobiyotanın bozulmuş olmasıdır, mikrobiyota diyeti ile bu durumu ortadan kaldırmak mümkündür
- Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın tek yolu bağırsak dostu bakterilerin baskın olduğu bir bağırsak mikrobiyotası oluşturmak ve korumaktır. Mikrobiyota diyeti ile bunu elde edebiliriz ve sürekli diyetisyen kontrolü ile mikrobiyota dengemizi stabil hale getirebiliriz.
- Kabak Çekirdeği Faydaları - 11 Aralık 2024
- Bitki Çayları: Faydalar ve Zararlar - 7 Aralık 2024
- Egzama ve Bağırsak Florası Arasındaki İlişki - 3 Aralık 2024
Merhaba mikrobiyata testi için hangi laboratuvarlarla çalışıyorsunuz acaba?
Çalışmış olduğumuz kurumla anlaşmamız bittiğinden test çalışması maalesef kliniğimizde yapılmıyor.