30Nis

Çölyak denildiğinde genellikle akla ilk gelen şey “glutensiz beslenmek” oluyor. Evet, bu doğru bir başlangıç — ama kesinlikle yeterli değil. Çünkü çölyak, yalnızca glutenle değil, aynı zamanda daha derin ve sistemik bir soruyla, yani bağırsak geçirgenliğiyle (leaky gut) yakından ilişkilidir. Bu noktada çoğu zaman göz ardı edilen ama bir o kadar önemli olan başka bir başrol oyuncusu daha var: Lektinler.

Çölyak Nedir?

Çölyak, bağışıklık sisteminin gluten adı verilen buğday proteinine saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. Glutenin bağırsak hücrelerine zarar vermesi, zamanla ince bağırsağın iç yüzeyindeki villus adı verilen çıkıntıların düzleşmesine ve emilim bozukluğuna neden olur. Bu, yalnızca sindirim sistemiyle sınırlı kalmaz; vitamin-mineral eksikliklerinden kronik yorgunluğa, cilt sorunlarından bağışıklık zayıflığına kadar geniş çapta etkiler yaratır.

Ancak burada kritik bir soruyu sormamız gerekiyor: Glutensiz beslenme gerçekten yeterli mi?

Peki Ya Lektinler?

Lektinler, bitkilerin savunma sistemi olarak görev yapan protein yapılarıdır. Bu bileşikler, küf ve haşerelere karşı koruma sağlarken, insan bağırsakları için adeta görünmez bir düşman gibidir. Özellikle zaten hassaslaşmış, geçirgen hale gelmiş bağırsak dokusunda lektinler; daha fazla yangı (inflamasyon), daha fazla bağışıklık tepkisi ve daha uzun süren bir iyileşme süreci anlamına gelir.

Tahıllar, baklagiller, kabuklu tohumlar, hatta bazı kabakgiller — tüm bu besin grupları gluten içermese bile yüksek lektin içerikleriyle bağırsak duvarını yormaya devam eder. Bu yüzden yalnızca “glutensiz ürünler” tüketmek, çölyaklı bireyler için çoğu zaman çözüm olmaz. Hatta bu ürünlerin büyük bir kısmı işlenmiş mısır nişastası, pirinç unu gibi başka lektin kaynaklarıyla doludur.

Neden Lektinsiz Beslenme?

Ben çölyak hastalarında yalnızca gluteni değil, vücutta inflamasyonu tetikleyen tüm bileşenleri – başta lektinleri – devreden çıkarmayı savunuyorum. Çünkü ancak bu şekilde bağırsak bariyeri gerçekten onarılabilir, otoimmün tepki durdurulabilir ve bağışıklık sistemi yeniden dengeye kavuşabilir.

Danışanlarımla birebir deneyimlerimden biliyorum: Glutensiz ama lektin açısından zengin bir diyetle ilerleyen bireylerde şikâyetler tam olarak geçmiyor. Ama glutensiz ve lektinsiz bir düzen benimsendiğinde; karın şişkinliği azalıyor, dışkı düzeni normale dönüyor, cilt temizleniyor, hatta zihinsel bulanıklık bile ortadan kalkıyor.

Sadece Gluten Değil, Daha Fazlasını Sorgulamalıyız

Bugün çölyak hastaları, sağlıklarını geri kazanmak için etiket okuma alışkanlığı ediniyorlar. Ancak etiketin “glutensiz” yazması, içeriğin gerçekten iyileştirici olduğu anlamına gelmiyor. Bu nedenle bir adım öteye geçmeli ve tüm inflamatuvar bileşenleri göz önüne almalıyız. Çünkü sağlık, yalnızca “ne yemediğimizle” değil, ne yediğimizle de ilgilidir.

Unutmayın:

✔️ Glutensiz beslenme bir başlangıçtır.
✔️ Lektinsiz beslenme ise iyileşmenin kapısını aralar.
✔️ Vücudunuzu yormayan, sezgisel, temiz bir beslenme biçimiyle yalnızca semptomları değil, hastalığın temelini de hedef alabilirsiniz.

 

Pınar Demirkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir